(Liliş üç yaşlarındaydı, o gün parkta saatlerce solucan aramıştık. Çocukların merakı öyle şiddetli ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor ve onunla aynı heyecanı duyuyorsun. Bulaşıcı üstelik; solucanın parkta görülecek en ilginç şey olduğunu sanıyorsun;))
"...
bir kız vardı okulda öyle dikilip duran
gözlerini dikerek öyle bakardı her an
yere bakardı göğe bakardı size bakardı .. saatlerce!
neden? tam bir bilmece!
..."
t. Burton/The Melancholy Death of Oyster Boy
Dün çok yorucu bir gündü benim için, karışık, tuhaf, iyi, kötü. Öğlen başladı nöbet, sabah bitti, ama nasıl bitti, bir de bana sorun. Ve yarın yine 24. Annem son zamanlarda benim biraz sinirli olduğumu söylüyordu, ben ona ne kadar karşı çıksam da kendimi gözlemeye başlamıştım. Evet, haklı olabilir, ama sorun sanki sadece bende değil, herkes çok sinirli. En basit konularda bile saatlerce tartışma yaşanıyor çalışırken. Bu Pazartesi mesaideydim ve akşam eve geldiğimde kafam kazan gibiydi. Her neyse, gezegenler etkiliyor(!) diyelim ve geçelim;p Dün arkadaşla çay içip sohbet ediyorduk, nöbetin başları daha. Neo'nun bloğunda bahsettiği kitap kampanyasından bahsettim ona, hemen katkıda bulunmak istediğini söyledi. Sonra başka bir arkadaşını da aradı ve diğer nöbet arkadaşımız da katıldı. Kitap sitesinden çocuklar için kitap seçerken ben bir yandan düşünüyordum; çok gençler daha (yirmili yaşlar), fakat iyilik yapmaya ne kadar istekli ve hazırlar, bu çok güzel. Burayı okurlar mı bilmiyorum, okurlarsa şimdi yazdıklarıma gülecekler eminim, ben düşünmezdim bu kadar heyecanlanıp, bana yardım edeceklerini. (onlar sayesinde göndereceğim kitap sayısı arttı, ben sadece on bir kitap atabilmiştim sepete, şimdi kırk küsur kitap gönderiyoruz çocuklara.) Ciddi bir kitap okuma alışkanlıkları yok ve bundan dolayı kitabın çocuklar için ne kadar önemli olduğunu bilemezler sanıyordum. Yanılmışım, beni utandırdılar ve bu beni çok ama çok mutlu etti. Tekrar teşekkürler üçüne de.
-----
Çocuklar için kitap seçmek zor işmiş. Nelerden hoşlanırlar, okuma seviyeleri ne durumda her şeyi düşünmek zorunda kalıyor insan, allahtan bazı yayınevlerinin çocuk serileri var ve iyi ki çocukları düşünen şahane yazarlar var. Cemal Süreya'nın, ismini başlığa taşıdığım kitabını (Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi) ve Dağlarca'nın çocuklar için yazdığı kitapları bulunca çok sevindim. Sonra kendimi düşündüm de bir kitap için kavga ederdik, kütüphanenin korkunç havasını (çocukluğumun kütüphanesi öyleydi, bkz.) solumak zorunda kalırdık ve çoğu harika yazara ulaşamazdık bile. Büyük saçmalık. Diyeceğim şu, her yardım iyidir tabii, ama çocuklar için yapılanı en güzeli, kalbi en çok rahatlatanı ayrıca. Çocuklar kötülükten anlamaz çünkü. Bilmez ya da yapmaz demiyorum, anlamaz. (aklıma "Kevin Hakkında Konuşmalıyız" ve türevleri geldi elbette) Eh, kötülüğün olmadığı yer kalbi sıkıştırmaz haliyle, nefes aldırır biraz.
------
Annem gitti bugün, çok uykusuzum. Oysa hemen uyumam gerek şimdi, çok erken kalkacağım sabah. Biraz önce bir film seyrettim, türk filmi; Beni Unutma'ymış adı. Niye seyrettim ki, ne kötü bir filmdi. Sahte, klişe, saçma sapan. Bir tek kadının hastalığı ilgimi çekti, pek bilinmeyen bir beyin hastalığıymış ve unutmayla başlıyor yine. Gerisi aynı. Yönetmen Takva'nın yönetmeniymiş, o film iyiydi yine, idare ederdi. Evet, senaryo faktörü giriyor araya, Önder Çakar yazmıştı Takva'nın senaryosunu. Beni Unutma'nın ise iler tutar yanı yok. Bu kadar lafı, ben yaptım bir hata, siz yapmayın diye yazıyorum, ne kadar iyiyim anlayın;p
----
Havalar ne soğuk değil mi? Yine donmaya başladım ben, ne zaman bahar gelecek? Bitirmeden;
eğer okumadıysanız, çok eski tarihli Matur ve Dağlarca söyleşisini okusanıza, ben yıllar önce okumuştum, bugün yine karşıma çıktı. Orada en çok soyadını alışının (dağ değil, dağlı değil, dağlar değil, dağlarca...) hikâyesini ve eğer çocuğu olsaydı, sözcükleri sever miydi, sevmez miydi, nasıl biri olurdu, sadece bunu merak edişini çok etkileyici buluyorum. Ve şairler farklı bir kalp taşıyor, ben buna inanıyorum.
--------------------------------
p.s.: Kitap kampanyasını başlatan öğretmen Mahmut Bey ve arkadaşlarının sitesi şurada. Bravo böyle öğretmenlere, onları gördükçe yaşamak biraz daha anlam kazanıyor. Sağolsunlar.